28 Eylül 2009 Pazartesi

BEL AĞRISINA MEDİTASYONLA ÇÖZÜM

Bel agrısının etrafımda ne kadar yaygın oldugunu gördüğüm ve uyguladığım tedavi yönteminin bel agrısını gercekten hayatımdan cıkardığına kanaat getirdiğim için bu yazıyı yazmaya karar verdim.Burada yazdıgım yöntem ,düşüncelerimizin ve eylemlerimizin hayatımız üzerinde ne kadar etkili olduguna inananlara belki bir ışık tutar diye düşünerek kaleme alınmıstır..
Yaklaşık 3 yıl önce bir sabah giyinirken belime saplanan dayanılmaz ağrıyla oldugum yerde kaldım.Bırakın dogrulmayı ,en ufak bir kıpırdama girşimi bile beni mahvediyordu.Sürünerek salona geldim ,2 gün boyunca yerde yattım.Kas gevşeticiler yardımıyla iki gunun sonunda zar zor dogrulup doktora gitmeyi basarmıstım.Teşhis klasikti: disk kayması ..O zamandan bu yana bel ağrısı hep hayatımda oldu.Doktor tavsiyesiyle yapılan hareketler artı plates dersleri hemen aldıgım tedbirler oldu..Tamam işe yarıyorlardı ama belimdeki ağrı tamamen çıkıp gitmemişti işte hayatımdan.Hep orada varlıgını hissettiriyordu bana,hayatımın bir parçası olmustu.Eğilirken ,ağır bir şey kaldırırken,topuklu ayakkabı giyerken hep tedirgindim,ağrının şiddetlenerek devam edeceği nerdeyse kesindi çünkü....Bu şekilde 2009 baharına kadar devam etti...Sonra bahsettiğim tarihlerde bu ağrıya bir de bacak ağrıları eklendi. .Belimle bacaklarım arasında gezinen ağrılardan dolayı oturabilmek bile benim için bir lüks olmustu.Ruh halimse beni öldürüyordu.Hergün güne başlarken acaba bugün ne kadar acı çekeceğim diye düşünüyor,beklentim asla boş çıkmıyordu...
Uzun zamandır kendi iç dünyamla haşır neşir oldugum için ve vücudumuzdaki hastalıkların da bize birşey anlattıgına olan inancımdan dolayı bu konuda artık eyleme geçmeye karar verdim.Zira bedenim artık küçük sinyaller değil alarm veriyordu..
Bir gün "bu ağrıları hayatıma neden çektim,bana ne anlatmaya çalışıyorlar "anlamaya niyet ederek gözlerimi kapadım.İlk önce 3 yıl önceki olay geldi aklıma.O dönem çok sevdiğim biri önemli bir hastalık geçiriyordu ve onun tedavisine ilişkin tüm sorumluluklar benim üzerimdeydi.Muhtemelen bu kadar sorumlulugu taşıyamamıstım ve hastalık vucudumdaki en zayıf noktadan beni vurmustu.Peki ama ondan önce benim belim çok mu sağlıklıydı?Hatırlamaya niyet edince birden farkına vardım,aslında hayatım boyunca uzun süre eğilip birşeylerle uğraştığımda doğrulurken belim hep hafif hafif ağrırdı,ama ben bunu önemsemez normal sanırdım.Biraz daha geri gitmeye niyet ettim,doğustan böyle olamazdı ya,ilk ne zaman ağrımıstı peki?Gözümün önüne lise yaşlarım geldi.Evde büyük temizlik var ve ağır bir eşyanın yerinden oynatılması gerekiyor,annem sabırsız babamın akşamüstü gelmesini beklemek yerine eşyayı hareket ettirmeye çalısıyor ve anneme kıyamayan ben bir ucundan yardım etmeye kalkışırken belimde ince bir sızı hissediyorum.Bulmustum işte...Hayatım boyunca bunu hep yapmıstım ben.Birilerine kıyamayıp kaldıramayacağım yüklerin altına girmiştim.Hemen o tarihten bugune sadece elimden geldiği kadar yardım etmekle yetinmeyip başkalarının dertlerini sıkıntılarını nasıl sırtımda taşıdıgımı,etrafımdaki herkes iyi olsun diye delicesine nasıl çaba sarfettiğimi,başaramayınca nasıl kendimi hırpaladığımı ;kişi kişi olay olay hatırladım ve defterime not ettim.Hastalığın beni yataga bagladıgı dönemdeyse bu tanrıcılık rolümde doruk noktaya ulastığımı acıyla hatırladım.Evet canımdan cok sevdiğim bir insan tehlikeli bir hastalıgın tedavi sürecindeydi,ben de yakından ilgileniyordum,ama yine her zamanki gibi sadece üzerime düşeni yapmakla kalmayıp,acaba doğru doktor,doğru hastane mi sectimden tutun da basit bir recete veya rapor için bile tüm günümü ve zihnimi mahvediyordum.Ayrıca bu konuda sorumluluk almaya hazır kimselere guvenemiyor,onlar birşeyler için kosturuken oturdugum yerde acaba hersey yolunda gidiyor mu diye onlardan daha cok stres yükleniyordum.Muhteşem egom iş başındaydı.Benden daha iyi hiçkimse hiçbir sorunu çözemez,fikir üretemezdi,hatta sorunun sahibi bile:)Evet o dönem ağrı beni şiddetli vurmuş,sonrasında hayatımda iyice yer edinmiş,benim anlamaya niyetim olmadıgını anlayınca şiddetini tekrar arttırmıştı.
Bu farkındalıktan sonra hemen tek tek defterime not aldığım isimleri gözümün önüne getirdim..Bu insanları sırtımda taşırken gördüm kendimi meditasyon anında,hepsini tek tek sırtımdan indirdim,o an o kişinin bana hissettirdiklerine bağlı olarak kiminden özür diledim kimini affettim.O insanların hayatına hangi korkularımı susturmak için bu derece mudahele ettiğimi buldum,farkına vardım.Daha cok suclanma ve sevilmeme korkularımın üstünü kapatmak için bu şekilde davrandığımı buldum.Eğer herkes iyi olmazsa suclu hissediyordum,eğer hayır dersem sevilmemekten çok korkuyordum.Hatırladığım tüm olaylara ,o insanlara ve kendime içimden geldiği gibi hiçbir metoda bağlı kalmadan güzel enerjiler gönderdim.Sonra kendi kendime "başkalarının hayatını kontrol etmeyi bırakıyorum""herkes kendi kendine yeterli""ben sadece yardım etmeyi seciyorum""herkes kendi kararlarını kendi verebilir""hersey olması gerektiği gibi" gibi cümleler söyleyerek ,bunları bilinçaltıma kabul ettirdim.Meditasyonumu bitirip gözlerimi açtığımda kuş gibi hafiftim ..İnanılmazdı,ağrım yerinde yoktu:)Yıllardır süren düşünce şeklimle vucudumda oluşan enerji blokajını çözmüştüm sanırım:)Birkaç gün hep gözlemledim ,acaba ağrılarım ne zaman başlayacak diye,sonra bunun da bir çeşit güvensizlik olduguna karar verip bıraktım.Evet o günden beri hayatımda bel ağrısı yok,yıllardır sırtımda taşıdıgım yuklerin hepsini bıraktım çünkü,yenilerini almamaya da dikkat ediyorum:)Yine zaman zaman birileri için doktor randevuları organize ediyorum,biryerlere kosturuyorum,sorunları oldugunda konusup kendi bildiğimce çözümler sunuyorum,ama neden benim dediğimi yapmadı diye kendimi harap etmiyorum,canım evde kalıp kitap okumak istiyorsa arkadasım yalnız gitmesin diye kendimi sinemaya gitmek zorunda hissetmiyorum.Sevdiğim insanlar için herşey bensiz de yolunda mı diye kontrol etmiyorum..Tabi bu bilince geçiş biraz dikkat ve farkındalık gerektiriyor.Kendimi eski alışkanlıklarımla hareket etmek üzereyken yakalayıp,zaman zaman durdurmam gerekiyor.Ama günler gectikçe eski tarzımdaki davranıslarımın azaldığını farkediyorum ve belimin ağrımadıgını da:)
İşte size düşünce gücüyle şifalanmaya somut bir örnek...Düşüncelerimizin olumsuz ve yıkıcı olduğu takdirde vücudumuzda rahatsızlıklara yol açtığı tıbben de kabul ediliyor.Bence herkes niyet ederek ve ciddi bir çalışmayla enazından bu tarz ağrıların gönderdiği sinyalleri çözüp hayatından cıkarabilir.
Sevgiyle kalın...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder